Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2007 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Beklemek

Beklemek Gözler önünde işte Gittikçe arınıyorum kendimden Her giden güzelleşir Gidiyorum güzelleşmek için Unutulsun diye çirkinliklerim Gelecek birisi güzeldir Gelince güzel değil Hele gelmişse çirkin Yaşam, ölüm gelecek diye güzel Ey güzeller güzeli beklediğim Kaç saatim, kaç dakikam ya da saniyem Artık ne gelmek ne de gitmek Yaşamın en zor yani beklemek Hiçbirimiz beklemedik doğmayı, Doğduğumuzdan beri beklediğimiz ÖLMEK a.n

Kimin var ki?

Kimin var ki? Kimi bekliyorsun halâ? Evinden kitaplarından uzakta mısın, Arada bir telefon et kendine, Kendine mektuplar yaz yanıt beklemeden, Kartlar gönder kendine her gittiğin uzaklardan, Sevgilim diye başlayıp öperim diye biten, Senin senden başka kimin var ki arasın? İnince trenden ya da uçaktan, yalnızlığın, Sevinçle karşıla yalnızlığını garlarda, hava alanlarında, Ayrılışlarda da sarılıp öpüş yalnızlığınla, Uğurla kendi kendini dönüşsüz yolculuklara, Bekle kendini uzak yolculuklardan dönersin diye, Senin senden başka kimin var ki beklesin? İçki masalarında bir başına mısın? Kendinleysen, yetmelisin kendine. Çoğaltıp yalnızlığını, konuş bir çok kendinle, Kaldır içki bardağını kendi şerefine, Ağlaşarak, gülüşerek, tartışarak kendinle, Senin senden başka kimin var ki bulasın? Düşmanlarının saldırılarından yuvarlandıkça yerlere, Tutup kendi saçlarından, kaldır kendini, Seni sana bildirecek kimsen yok başka kendinden, Ölünce senin bile haberin olmayacak öldüğünden, Haber ver kendine

istanbul

bir vapur geçsin isterim önümden ille de boğazdan yırtılmış denizlerden yorganlar gelir aklıma sanki hiç ıslanmadan bir sabahçı kahvesinden kavaklar derim kızkulesi derim hisarlardan birine takılır gözlerim doymaz martılar gibi işıklar hiç sönmesin isterim bir demli çay bir demli çay daha sonra hep istanbul şarkıları söylerim... sadri alışık şiiri... swordali damlalar.com

iberia

carlos saura espanoles sara baras antonio canales manolo sanlucar antonio canales adia gomez enrique morente rosa torres jose abtonio iberia iberiaiberiaiberiaiberia iberia iberia iberia

40 °C de ben :)

2006 dan 2007 geçiş 40 dereden kırk su getirdi 40 dereceyi ilk defa belkide gördüm akli evvellerim sayılmazsa ummadığım kadınlardan ummadığım ilgiler gördüm, ana farklı tabii o hep oldugu yerde, olması gereken yerdeydi ve düşünde görün gerçek sizi siz sandığınız sizi dostların bile pekte dost olmadığını düzenin öyle pekte umduğumun dışında olmadını gördüm bayramı 38 yılbaşını 40 dereceyle geçirmekte vardı 8 gün yat yat yat :) hastada olsa halllice dinlendim uyumak nerdeyse kutupta 6 ay gbi geldi yarın yine modern kölelik hayatına devam çok uzaklardan bir fatihi özlemişim hani bişey yapabilirmiyimi bir o içten söylüyor ya belki ondan ve öğrendim ki can yoksa canan hikayeye yakın bir öykü canan ne arar ne sorar can dedikçe bir annen can der baban bile nen var der nem yok kiiii candan öte bir can kırmak istemiyorum kimseleri uzak dur ben den hayat dedikçe tuzaklarlar kurar sanki avcı mıyım avmıyım onuda geçtim gelende gidenlerde hep benden bildi oyle ya kolay olan tükürmekti kusmaktı geri

aralık 12 2006

bilmediğim bir dilde bilmediğim kelimelerle bilmediğim sana aşık oluyorum bulutlar ağlıyor istanbul ağlıyor hava kararıyor nefes alamıyorum anlamıyorum... kaybettim derken aşkı tanımadığım sen geliyorsun karşımda koca bir dünya oluyorusun . . . . . . . ...2006 aralık30 gec saatler sonra çığlık çığlık susuyorsun. güldüğünde ölümüm oluyorsun. sustuğunda cellat arabesk saatler demli bir çaydır belki cümlelerim ole işte elveda iki ve bin ve altı