Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Moscow istanbul line. Moskova istanbul hattı

Привет, 20.06.2008 hiimm ... я будут летать в Москву снова снова снова. Я устал. Москва и Стамбул линии. Иди и обратно. Назад и искать ... hi, 20.06.2008 hiimm... i will fly to moscow again again again. i have been tired. Moscow and istanbul line. Go and back. Back and go... sanırım yoruldum gidip gelmelerden. Yani hiç bir yere ait olmamak duygusu bile başlı başına bir dert. Bu gidiş hallice uzun olacağa benzer. şimdiye kadar neden moskova anılarımı yazmadın derseniz? sanırım bazen benim bile inanmakta güçlük geçtiğim durumlardan dolayı olabilir. Neydi babamın en güzel lafı Doğrun yalana benziyorsa söyleme. Bundan sonraki yazılarım da moskovadaki gidilesi yerleri değil gittiğim gördüğüm yerlerin bir nevi özetini yazacağıma söz veriyorum =)) Umarım çok zaman sonra güzel bir kaynak olur. ps: aslinda kendime kaynak olsun diye yazacağım hani ne nerde ne kadardı :)) tam öğrenince zaten yazmaktan sıkılırım. Tabii iş yerinden nefes alma imkanı bırakırlarsa :))

felicita осторожно! 2

Bundan 2 yada 3 yazı önce yazdığım felicita yazının olduğu günlerde Şişli esentepe de DenizBank genel Müdürlüğünün hemen karşısında açılan Astoria Alışveriş merkezinden DenizBankta ait olan diğer binaya geçmek istedim. Girişte o sıcağın alnından içeri girmiş ben dondurmaları görünce çocuk heyecanı.Ondan varmı bundan var mı? Şu dondruma şunla nasıl olur dedikten sonra Satıcı - Ben çok az biliyor Türkçe -Nasıl yani benim dediklerimi anlamadınız mı ? -Çok az :)) -Nerelisin -italya -felicitayı biliyormusun ? - felicitaaa dırın dırın dırını soyler :) ben ikna olur elimde külahta dondurma hiç utanmadan asansöre biner.Şans asansör iett otobüslerini aratmayacak kadar kalabalık. Bir alt kattta durur Hallcie şık bir amca :) -Binebilirmiyiz der Cevap vermeden biner :) Arkasında kalbul üstü kzıl dünyalar güzeli bir hatun kişi Hani gölgeniz olsa peşiniz sıra gelse yada gölsei olacağınız kadar hoş bir hatun kişi :) Elimde dondurmam :) Gayri ihtiyarı -Azdarojna осторожно! :) Çıkar.

SEN YOKSUN DİYE BİRAZ HASRET GİDERDİK KENDİMLE.

sen yoksun diye biraz hasret giderdik kendimle. Bir batılının doğuda hemhal oluşuna bir doğulunun batıda bekleyişine ahhh bir kelime bulabilsem yaralasam seni kanatsam kanatlarını uçamayasıınnnnn kalakalsan öylece oralarda hırs dersen de ölüm koy adına sensizlik de zınar deee kayalara zindan gecelere aydınlık olsun gözlerin hüzün vursun ruhuna yaralan yaralan kanasın ruhun gözlerin durulmasın yağmur olsun gözyaşarın yetmez fırtınalar kopsun yüreğinde sığınacak liman bulma açık denizlere açıl açıklarda öl bir avuç toprağa hastret çöllere düş düşlerinde sarı sapsarı olsun çöl sarısı öl oralarda kafana üşüşsün akbabalar bir damla suya hastret öl. Kutuplara düş don donabildiğğin kadar alanyalara istabulllara hastret güneşe aç öl bir damla sıcak yürek diye çırpın

I love Humeyni!

I love Humeyni! "Türbanlı böyle dedi" demiyorum; çünkü bütün türbanlılar böyle düşünmediği gibi, böyle düşünen türbansızlar da var. Yılmaz Özdil yazdı 12.06.2008 10:00 "Humeyni’yi seviyorum. Atatürk’ü sevmiyorum. Maraş’ta Fransız askerleri Nene Hatun’un başörtüsüne uzandı. Sütçü İmam ilk ateşi açtı, böylelikle Kurtuluş Savaşı başladı. O dönemin sosyolojik yapısını incelerseniz, cephedeki insanlar hep Müslüman... Atatürk olmasaydı, İngilizler olsaydı, haklarım daha geniş olacaktı." * Böyle dedi. * "Türbanlı böyle dedi" demiyorum; çünkü bütün türbanlılar böyle düşünmediği gibi, böyle düşünen türbansızlar da var. Demem şu... * Nene Hatun, Maraşlı değil. Erzurumlu. Savaştığı düşman, Fransız değil. Rus. Rus başörtüsüne saldırmadı. Aziziye Tabyası’na saldırdı. Milli mücadelenin mangal yürekli evladıdır ama, milli mücadelenin ilk kurşununu Sütçü İmam sıkmadı. Hasan Tahsin sıktı. Maraş’ta değil, İzmir’de. Takvime bak.. Hasan Tahsin’in tetiğe basmasıyla, Sütçü İmam