iStanbul, Moscow, Barcelona, New York!

insan çok çeşitli fotosentez yapan, ender bir canlıdır. fasulye'yi osuruğa çevirerek, kola mola içip geğirerek, sigara dumanını ağzından çekip burnundan, kulağından götünden çıkararak, güzelim yeşillik havasını soluyup, piknik sonrası ortalığa sıçarak bunu belgeler, gösterir. cyrano , iki tane fotografin birle$tirilip ortaya bi kompozisyon cikarilmasi.( fangorn )

mandalinalar hep kışı,  hemde çoçukluğumu hatırlatır bir de uzun günler babamı beklememi bre erkan vardı yanımda taş evimizin önünde amcam gelmişti, çok uzaklardan vakit akşamdı hani bir elma vermişti onca mandalinanın içinden yarısını bana, yarısını bre ekoya kırmızı al al kocaman gevrek bir elma bahar değil karakıştı evde hem mandalina hem de elma vardı belkide yoktu dışarda amcam, yanımda erkan elimde yarım elma hopalda elmalar; kışın hopadan gelirdi akşam olur, gece gelir, yıldızlar gelirdi amcam gelirdi bir babam gelmezdi...

tekirdağa yağmur yağar, bana damla damla sen... sel olur... sen olur koprülerden çok geçtik, belki aynı köprüdenden ayrı ayrı aynı dağlarda yürüdük, zamanlar farklıydı bazen bazen aynı zamanlarda, farklı dağlarda yağmur yağar bazen alev alev kör duğüm olmuş duman duman merak ettim işte bazen sokakları merak ederim bazen sokağın çoçuklarını bazen seni, bazen içimdeki beni basen yagmur yerine ben yagarım, bazen yagmur benim yerime bazen o eser deli, bazen ben işte öyle tekirğa bir yağmur yağar sen korkar ağlarsın ben ıslanırım

bir sonbahar kadar teyze, bir sıcak bahar kadar anne bir de teyzem var hani hiç anne olamadı ama annelik en çok onda güzel dururdu Onsekizinde gelinlik giymiş bir kız kadar güzel olurdu üstelik! kimin umrundaki ,yalnızlık hangi bahar

zivıstane, ayazlardan ayaz seçme vaktidir hep eksi bakilerle sevdim şimdi bak zemheri ayında eksi -10 ları gör diyorlar gitmek gerek bazen sarıkamışta 90 binde, biri olmak bazen çanakkale bir er bazen hopal da bir yer basen moskof da bir el gitme vaktidir aylardan zemheri ayazlardan ayaz seçme kal diyenin var mı hayat ne dünyada, ne de bir yerinde hep gitmek, hep göçebe hayatlar hep göçmen sevgiler hep çingene aşklar

üzerinde bir arkadaş çalışmış :) Jennie Os Daddy 5 October :(

s okak lamları taksimin arka sokaları dar sıkılmış sıkılgan sıkışmış kokuşnuş sokaklar hayat kadınları ve onun oruspu çocukları sokaklar ve onların sokak çocukları ellerinde bazılarının gitar, bazılarının mızıka, bazıları façasını almak için hayatın bıçkın Allah tanımaz belki dilencilerin, Allah rızası duaları beyoğlu kiliseler ve etrafında fast food cafeler cafeler ve tikiler cümlersinin yekten noktasına kadar kelime kelime geçmişinin geleceğinin şimdi zamanının badem gözlerin etrafını çizilmiş karalem yüreklerinin pasını birayla cilayanlar ya pop ya rock ya rock ya rock sadece karalara bürünmek sanalar 3 notayla bağlama çalanlar elle çabukluğu hırlı hırsızlar bazen candata ne bulursa bazen çantata keklikleri araklayanlar adını aşk koyanlar kusmayı özgürlük küfretmeyi sanat bilenlerin yekten noktasına kadar

Moscow, Lerning,ruSsian,istanbul, turkey,alphapet

Günlerdir süren suskunluğun ardından düşündüm neydi bu sessizliğin sebebi? Yaşadıklarımın sığlığındanmıydı bu suskunluk ? Yoksa yaşananlarmı ağır gelmişti?Sorular,sorular..kemirdi günlerce benliğimi.... devamı damlalar.com