ıslandım, sevindim hatta
bu sabah,
benim olmayan, olamayan
kadınım gibi sevdiğim, istanbulda
hani yaz bitimi...
ağlayan bulutlar pekte umrumda değil!
hatta mutlu oluyorum onun gözyaşlarıyla ıslanmaktan
saatlerce yürümekten
belkide hüzün sandığım herşey bir mutluluktur!
polyannacılıktır belki, belkide değil
vakit durup kendini dinleme vakti belkide
küçük bir umuttur hayat aslında hep
en mutsuz anında bile
tutuduğun küçücük bir dal
uçurumun yanı başında olman gerekmez her zaman
ölümse en mutlu anında küçük bir soru işareti belkide
koca çınarları deviren minik minik kurtcuklar
içten içe
yavaş yavaş
ve bir anda sandığımız ölüm
o sorulardan topladığımız salak saçma sorunlar yumağı
insan, her zaman gerçeği değil hissettiği yaşıyor belkide
belkide yaşadığını sanıyor, öldüğünü bile bile
oysa daha cesurdum
en azından cümleler düğümlenmezdi boğazımda
ellerim terlemezdi, dilim lal değildi
ne ölüm, ne kavga, ne de kan, korkuturdu beni
korkudan değil sıkıldığımdan belkide
öylece durup bakıyorum yanı başından hayata
şimdilerde bir sesizlik var
sıkkınlıkla karışık
sadece bakıyorum
konuşmak kavga etmek, ölmek, öldürmek,öldürtmekte istemiyorum
dil kavgasınıda istemiyorum
ne akıl hocası
nede öğrenci olasım var
yine gemiler geçiyor
sokakar sessiz
kim bu susan kim bu ben
hala sevmediğim trafik gürültüsü
salak saçma korna sesleri
uçan martılar ...
aklı evveler, idrak yolları iltihaplanmış insanlar
kadınlar hala süs ve zevk abidesi
kiminin kabesi, kiminin cenneti ayağına bağladığı
kiminin sadece yatak odası
kiminin bilmem nesi
sıkıldığım aşırı ilgi ve ilgisizlik
aşırı bilgi ve bilgisizlik
bildiğini sanan bilmezler
gözdüğünü sanan görmezler
içini boşaltmışlar benden önce,
bulunan bilinen tüm güzel sözcüklerin ...
kara kara, ela, mavi, yeşil gözlerdedeki fosası cekilmiş gibi
almışlar canları
herkes can ve dost olmuş...
en sevmediğine dost yada arkadaş diyen
bir dünya düz ve cesaretsiz insan
en büyük darbeyi aldığında bile ardına dönüp
gidemeyen insanlar
bir anda boranlar esiyor
ve çekip gidesim geliyor
sıkıldğım yorulduğum yada bezğinliğim değil
zaman geçirdiğim doğru olmayan
haklı olduğunu sanan insanlar mı?
elde var ailem, sevdiğim kadın, dost dediğim
bir kaç güzel insan
iyikide varlar...
değişen belkide içlerinden sadece sevdiğim kadın
değişmesini istemediğim...
güneşin gözyaşları belkide
ağlayan melekler benle, sabahların zifiri karanlığında
akıttığım ne bulutların gözyaşarı
nede karakandı
öylesine yaşanmış belkide bir andı
andığım anda öldüğümü sandığım anlar
anlar vardır ya bir ömre bedel
yada bir ölüme bedel
aynı ruh
aynı ten
aynı olmayan anlar
nasıldı o
erkekler hep ilk !
kadınlarda hep son olmak isterlermiş !
o kadarına aklım ermez...
bildiğim istemekle yaşamak çok ayrı şeyler
güzel şeyler istiyebilir
güzel dualar edebiliriz
güzel rüyalar da görebiliriz
güzel yaşamak olsa gerek ast olan
iyikide öğrenmişim hayırları
iyide aşk sadece güzel bir gülüş...
ne gelen nede gidenle ilgili
Benim içimdeki "O" sınırsız enerjiye
sabahsız geceye
gecesiz sabaha
yağmursuz bahara
çiçeksiz dağlara
kardelensiz çöllere
gerçek ta en gerçeğinden
mim noktasından
kaburga kemiğinden tutmak hayatı
hayat sandığım
belkide koca bir istanbul masalı
bir varmış
bir ....
Ali Kılıç
bu sabah,
benim olmayan, olamayan
kadınım gibi sevdiğim, istanbulda
hani yaz bitimi...
ağlayan bulutlar pekte umrumda değil!
hatta mutlu oluyorum onun gözyaşlarıyla ıslanmaktan
saatlerce yürümekten
belkide hüzün sandığım herşey bir mutluluktur!
polyannacılıktır belki, belkide değil
vakit durup kendini dinleme vakti belkide
küçük bir umuttur hayat aslında hep
en mutsuz anında bile
tutuduğun küçücük bir dal
uçurumun yanı başında olman gerekmez her zaman
ölümse en mutlu anında küçük bir soru işareti belkide
koca çınarları deviren minik minik kurtcuklar
içten içe
yavaş yavaş
ve bir anda sandığımız ölüm
o sorulardan topladığımız salak saçma sorunlar yumağı
insan, her zaman gerçeği değil hissettiği yaşıyor belkide
belkide yaşadığını sanıyor, öldüğünü bile bile
oysa daha cesurdum
en azından cümleler düğümlenmezdi boğazımda
ellerim terlemezdi, dilim lal değildi
ne ölüm, ne kavga, ne de kan, korkuturdu beni
korkudan değil sıkıldığımdan belkide
öylece durup bakıyorum yanı başından hayata
şimdilerde bir sesizlik var
sıkkınlıkla karışık
sadece bakıyorum
konuşmak kavga etmek, ölmek, öldürmek,öldürtmekte istemiyorum
dil kavgasınıda istemiyorum
ne akıl hocası
nede öğrenci olasım var
yine gemiler geçiyor
sokakar sessiz
kim bu susan kim bu ben
hala sevmediğim trafik gürültüsü
salak saçma korna sesleri
uçan martılar ...
aklı evveler, idrak yolları iltihaplanmış insanlar
kadınlar hala süs ve zevk abidesi
kiminin kabesi, kiminin cenneti ayağına bağladığı
kiminin sadece yatak odası
kiminin bilmem nesi
sıkıldığım aşırı ilgi ve ilgisizlik
aşırı bilgi ve bilgisizlik
bildiğini sanan bilmezler
gözdüğünü sanan görmezler
içini boşaltmışlar benden önce,
bulunan bilinen tüm güzel sözcüklerin ...
kara kara, ela, mavi, yeşil gözlerdedeki fosası cekilmiş gibi
almışlar canları
herkes can ve dost olmuş...
en sevmediğine dost yada arkadaş diyen
bir dünya düz ve cesaretsiz insan
en büyük darbeyi aldığında bile ardına dönüp
gidemeyen insanlar
bir anda boranlar esiyor
ve çekip gidesim geliyor
sıkıldğım yorulduğum yada bezğinliğim değil
zaman geçirdiğim doğru olmayan
haklı olduğunu sanan insanlar mı?
elde var ailem, sevdiğim kadın, dost dediğim
bir kaç güzel insan
iyikide varlar...
değişen belkide içlerinden sadece sevdiğim kadın
değişmesini istemediğim...
güneşin gözyaşları belkide
ağlayan melekler benle, sabahların zifiri karanlığında
akıttığım ne bulutların gözyaşarı
nede karakandı
öylesine yaşanmış belkide bir andı
andığım anda öldüğümü sandığım anlar
anlar vardır ya bir ömre bedel
yada bir ölüme bedel
aynı ruh
aynı ten
aynı olmayan anlar
nasıldı o
erkekler hep ilk !
kadınlarda hep son olmak isterlermiş !
o kadarına aklım ermez...
bildiğim istemekle yaşamak çok ayrı şeyler
güzel şeyler istiyebilir
güzel dualar edebiliriz
güzel rüyalar da görebiliriz
güzel yaşamak olsa gerek ast olan
iyikide öğrenmişim hayırları
iyide aşk sadece güzel bir gülüş...
ne gelen nede gidenle ilgili
Benim içimdeki "O" sınırsız enerjiye
sabahsız geceye
gecesiz sabaha
yağmursuz bahara
çiçeksiz dağlara
kardelensiz çöllere
gerçek ta en gerçeğinden
mim noktasından
kaburga kemiğinden tutmak hayatı
hayat sandığım
belkide koca bir istanbul masalı
bir varmış
bir ....
Ali Kılıç
"iltihaplanmış insanlar"
YanıtlaSilbayıldım...
aklıma benım bir siirimin kısmı geldı " buyuk puntolu insanlar"
gene haklısın istemekle yaşamak cok farklı seyler.
canım desem canımsın dersin.
öyle derim en canından ...
YanıtlaSil