Çocukluğun Kabuğu
Sanki yoksul bir evin kırık sobasından dışarı sızan ışık gibiyim.
Duvarlarda belli belirsiz bir gölge,
oysa içinde ateş topuyum...
Dışarıdan buz gibi soğuk bir ev,
içeride patlamış mısır,
şen kahkaha ve kestaneyim...
Gönlümün yarısı yanık
İşte taaa o yıllardan,
Portakal kabuğu diye sobaya bastığımdan.
Kelimelerim artık,
sönmek üzere olan bir ocağın dumanı gibi cılız, hece hece harf harf.
O yüzden ısıtmıyor kimseyi
Ve anlaşılmıyor tek bir cümlesi.
Ben ki sevmekte soprano,
Sevilmekte kekeme.
Uzun yol otobüslerinde ağıttım.
Bir tek babaannemin gözlerinde umuttum.
Bir de neydi?
Unuttum.
Yusuf Kızılgül
15.07. 2025
Yorumlar
Yorum Gönder