Ana içeriğe atla

Kayıtlar

25 03 1988 Bugün benim doğum günüm

Saatim yok tam olarak bilemem Biraz bira biraz şarap önceydi Nasıl oluyor vakit bir türlü geçmezken Yıllar hayatlar geçiyor Kayıp bir bavul gibiyim hava alanında Yada boş bir yüzme havuzu sonbaharda Çok mu ayıp hala mutluluk istemek Neyse zaten hiç halim yok Bugün benim doğum günüm Hem sarhoşum hem yastayım Bir bar taburesi üstünde Babamın öldüğü yaştayım Bugün benim doğum günüm Kelimeler büyüyor ağzımda Bildiğim tüm hayatlar Paramparça, paramparça Takatim yok yinede telefona sarıldım Son bir özür için tüm sevdiğim kadınlardan Aradım mesajlar çıktı kapattım Telesekretere konuşamayanlardanım Bugün benim doğum günüm Hem sarhoşum hem yastayım Bir bar taburesi üstünde Babamın öldüğü yaştayım Bugün benim doğum günüm Kelimeler büyüyor ağzımda Bildiğim tüm hayatlar Paramparça, paramparça Bugün benim doğum günüm Hem sarhoşum hem yastayım Bir bar taburesi üstünde Babamın öldüğü yaştayım Bugün benim doğum günüm Kelimeler büyüyor ağzımda Bildiğim tüm haya

Güya kadınlar günü

RTİB Başkanı Ali Galip Savaşır’a cevabımızdır...

Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer santral projesine karşıyız!  “Bir aylık süreli ziyaretlerde vizelerin kaldırılması, turizm alanında milyonlarla ifade edilen ziyaretler, toplam ticarette 100 milyar dolar hedefi, Mersin Akkuyu Nükleer Santrali başta olmak üzere dev projeler iki ülke halklarını heyecanlandırıyor.”diye açıklama yapan RTİB Başkanı Ali Galip Savaşır’a cevabımızdır…   Burada sizi heyecanlandıran noktanın, milyonlarca dolarlık bütçeli nükleer santral yapımının olduğunu biliyoruz. Sizin parasal bakımdan duyduğunuz heyecanı, halkların heyecanı diye göstermenizi reddediyoruz.    Bir yanda milyonlarca Rus turistin Akdeniz’i ziyaretini övüp, öte yandan Akdeniz’in kalbine mızrak gibi saplanacak ve tüm turizm potansiyelini olumsuz etkileyecek Mersin Akkuyu nükleer santralini kurulmasını el oğuşturarak beklemenizi, sizin çelişmeli fikriniz olarak garipseyerek değerlendiriyoruz. Biz bir kez daha söylüyoruz ki:  Mersin halkı, Akkuyu’da nükleer enerji santrali kurulm

Karadayı 13.Bölüm Nazif Şiir Sahnesi

Çıkar boynundan at o ipi çocuk, Salıncaklar mı yok sana... Kalk hadi o soğuk betondan, Yatacak başka yer mi yok sana... Annemi verdim, babamı verdim, en sevdiklerimi ölüme de, Ben bu yaşım da gitmenin böylesini görmedim... Kırılan bir boyun gibi, orta yerinden kırıldığında ömrüm, Görmedim ademoğlunun, dalından koparılır gibi koparıldığını... Ve böylelikle, umut etme kabiliyetimizi aldılar elimizden, Ne diyeyim, dilerim ihtiyacı olan birine gidiyordur bizden çaldıkları "UMUT"... Dünya adaletsiz çocuk! Dünya zorba... Elbet eşitlenecez o gün kıyamda, Bu kekeme, toz ve duman sözlerimi... İyi belle! Bahara kalmaz gelirim yanına...

Karadayı 17.Bölüm Umut Şiiri

Şiir: Nazım HİKMET- UMUT işler atom reaktörleri işler yapma aylar doğar güneş doğarken ve güneş doğarken çöp kamyonları ölüleri toplar kaldırımlardan işsiz ölüleri aç ölüleri işler atom reaktörleri işler yapma aylar geçer güneş doğarken ve güneş doğarken köylü aile erkek kadın eşek ve karasaban saban koşulu eşekle kadın toprağı sürerler toprak bir avuç işler atom reaktörleri işler yapma aylar geçer güneş doğarken ve güneş doğarken ölür bir çocuk ölür bir japon çocuğu hiroşima'da on iki yaşında ve numaralı ve ne boğmacadan ne menenjitten ölür bin dokuzyüz elli sekiz de ölür bir japon çocuğu hiroşima'da dokuzyüz kırkbeş te doğduğu için işler atom reaktörleri işler yapma aylar geçer güneş doğarken ve güneş doğarken tombul bir adam yatağından çıkar dalgın giyinir 'bugün kimi kime gammazlamalı amirin gözüne nasıl girmeli' işler atom reaktörleri işler yapma aylar geçer güneş doğarken ve güneş doğarken zenci şoförü ağaca asarlar yol kıy

Karadayı 12 .Bölüm Nazif Bugün Pazar Şiir Sahnesi

Bugün pazar. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak, bu kadar mavi, bu kadar geniş olduğuna şaşarak, kımıldanmadan durdum. Sonra saygıyla toprağa oturdum, dayadım sırtımı duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım. Toprak, güneş ve ben... Bahtiyarım... Şiir: Nazım Hikmet RAN www.thevipmoscow.com

Karadayı 9.Bölüm Nazif Şiir Sahnesi

Karadayı 9.Bölüm Nazif Şiir Sahnesi GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ... Güzel günler göreceğiz çocuklar Motorları maviliklere süreceğiz Çocuklar inanın inanın çocuklar Güzel günler göreceğiz güneşli günler Hani şimdi bize Cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır, Yalnız cumaları,yalnız pazarları Hani şimdi biz Bir peri masalı dinler gibi seyrederiz Işıklı caddelerde mağazaları, Hani bunlar 77 katlı yekpare camdan mağazalardır. Hani şimdi biz haykırırız Cevap: Açılır kara kaplı kitap:Zindan Kayış kapar kolumuzu Kırılan kemik, kan Hani şimdi bizim soframıza Haftada bir et gelir Ve Çocuklarımız işten eve Sapsarı iskelet gelir Hani şimdi biz İnanın güzel günler göreceğiz çocuklar Güneşli günler göreceğiz Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar Işıklı maviliklere süreceğiz Karabağlar Belediye Başkanı Sayın Sıtkı KÜRÜM'e başarı dileklerimizle, Saygılar... ŞİİR:NAZIM HİKMET RAN www.thevipmoscow.com

A Historical Atlas and Gazetteer of Europe from Year 1 to 2000

http://www.euratlas.net/history/europe/index.html Europe in Year 2000 Europe in Year 1900 Europe in Year 1800 Europe in Year 1700 Europe in Year 1600 Europe in Year 1500 Europe in Year 1400 Europe in Year 1300 Europe in Year 1200 Europe in Year 1100 Europe in Year 1000 Europe in Year 900 Europe in Year 800 Europe in Year 700 Europe in Year 600 Europe in Year 500 Europe in Year 400 Europe in Year 300 Europe in Year 200 Europe in Year 100

Suçları Türk-Rus olmak mı? Rusya ve Türkiyede askerlik yapma

Çoğumuza “Şimdilik çok uzakta” gibi görünen sorun artık pek çok kişinin kapısını çaldı, hatta kırdı bile… 1990’ların başında, ortasında yapılan Türk-Rus evliliklerinin meyvesi erkek çocuklarının “askerlik sorunu” gittikçe daha sıkıntılı bir hal almaya başlıyor. Ve iki ülke resmi makamlarının da kibarca “görmezden geldikleri” sorun için hiç değilse “bir tarafın” adım atma zamanı geldi de geçiyor bile…   TürkRus.Com bugün sayıları on binlerle ifade edilmeye başlanan Türk-Rus evlilikleri ile ilgili önemli bir sorunu manşetine taşıyor.    İstisnaları olmakla beraber, genellikle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı baba ve Rusya Federasyonu vatandaşı anneden doğma çocuklar, iki ülke arasında “çifte vatandaşlığı” tanıyan bir anlaşma olmadığı için büyük sıkıntı yaşıyor.   Bu noktada Rusya Federasyonu, kendi vatandaşı olan kişilerin Türk vatandaşlığını hukuken tanımıyor ama kurcalayıp sorun haline de getirmiyor. Ancak iş askerliğe gelince iyice sarpa sarıyor.    Türkiye’de uzun dö